Cemre'i Gülistan Dini Kitap Seti - 3 Kitap Takım
ISBN 2453326356197
Yayınevi Kitap Müptelası Yayınları
Yazarlar Mehmet Yaylı (author)
Kitap Tanıtımı CEMRE'İ GÜLİSTAN ACABA İSTESEK SEVEMEZ MİYİZ?Sevmek, istemek, hayal etmek ve inanmak…Hayatta olmayacak şey yoktur, eğer bu duygulara sahipseniz…Zor değildir başarmak. Ama önce sevmek gerek. Sevmeden olmaz. Sevmeden sevda olmaz. Aşk olmaz. Sevgisiz insan kanatsız kuş gibidir. Sevgi insanı insan yapan hırs ve kibirden, bencillikten kurtaran biricik ilaçtır.İnsan düşünceden ibarettir. “Gül, düşünürse gülistan olur, diken, düşünürse, dikenlik olur” der. Mevlâna.Ne kadar manidar değil mi? Ne düşünürseniz O’sunuz… Bugün hayallerimizi neler süslüyor? Neleri yapmayı planlıyoruz?Nasıl bir hayat, yaşam arzu ediyoruz? İşte tüm bunları biz inşa ediyoruz farkında olmadan…. RÜYASINDA PEYGAMBERİMİZ (S.A.V)'İ GÖRENLER Rüyaların en güzeli, en değerlisi ve en bereketlisi içinde Resulullah’ın (S.A.V.) olduğu rüyadır. Ebû Hureyre’nin naklettiği en meşhur rivayette, Efendimiz (S.A.V.) buyuruyor ki: “Rüyasında beni gören, gerçekten beni görmüştür. Çünkü şeytan hiçbir şekilde benim suretime giremez.” (Buharî, Tabir,2; Müslim, Rüya, 10; Muvatta, Rüya, 1) Abdullah b. Mes’ûd’un başta İmam Tirmizi ve İbn Mace olmak üzere birçok hadis kitabında geçen rivayeti de buna benzer, orada da Efendimiz (S.A.V.) diyor ki: “Rüyasında beni gören, gerçekten beni görmüştür. Çünkü şeytan hiçbir şekilde benim şeklime giremez.” (Tirmizi, Rüya, 4; İbn Mace, Rüya, 2) Ahmed b. Hanbel ve Taberani’de geçen Sahabe’den Tarık b. Eşyem’den nakledilen rivayet şöyledir: “Beni rüyasında gören, gerçekten de beni görmüş olur.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III/472; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, VIII/316) Ebû Said el-Hudrî ve Ebû Katade rivayet ediyor. Efendimiz (S.A.V.) buyurmuşlardır ki: “Beni rüyasında gören, gerçekten beni görmüştür.” (Buharî, Tabir,10; Müslim, Rüya, 11) RAHMET KAPISI (TEVBE) ÖNCE HANGİSİ? Tevbe, işlenmiş günahtan vazgeçmektir. İstiğfar, o tevbe’nin kabul olması veya genel olarak hatalar için af dilemektir. İstiğfar, yanlıştan vazgeçme, dönüştür. Tevbe, doğruya yönelmedir. Tevbe ve istiğfar ikisi birlikte hayatı kuşatır. İstiğfar, hayatın yaşanmış kısmıyla alakalı bir özür beyanıdır. Tevbe, yaşanmakta olan ve yaşanacak kısmıyla ilgilidir. Tevbe; kalp ile olur. İstiğfar; dil ile olur. Tevbe; kalbi günah kirlerinden temizler. İstiğfar; amel defterini günahlardan temizler. Tevbe; insanın yalnız kendi nefsi içindir. İstiğfar; hem kendisinin hem de başkasının nefsi için olur. Tevbe; geçmişte olan günahından nadim olup, gelecekte olacaktan sakınmaya azmetmektir. İstiğfar; işlenmiş olan günahlardan bağışlama dilemektir. İstiğfâr kişinin kusurunun bağışlanmasını Allah’tan talep etmesi demektir. Ragıp el İsfahânî’ye göre bu talebin hem söz hem fiille olması gerekir; aksi halde istiğfar kişiyi yalancı durumuna düşürür (el-Müfredât)   (Tanıtım Bülteninden)  )