Kitap Tanıtımı |
2. Dünya Savaşı..; 1940lı yılların ilk yarısı, dünyanın yeniden paylaşımı için girişilen kavganın yıllarıdır.
İtalyanların, ardından Alman ordularının işgaline uğrayan, denizden de İngilizlerin abluka altına aldığı Yunanistan, açlık sorunuyla karşı karşıyadır. İşgalin ilk ayında Almanlar tüm ürün stoklarına el koyar ya da çok ucuz fiyata satın alırlar. Temel gıda maddeleri karaborsaya düşer.
Yüzlerce çocuk, genç, ihtiyar açlıktan ölür.
Savaşta tarafsız kalan Türkiye Cumhuriyetinde ekmek karneye bağlanmıştır.
Ama kendi vatandaşının açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalma olasılığına karşın; komşu Yunan halkına yiyecek yardımı yapma kararı alır. Üstelik 1920 yılında Yunan işgal güçlerinin Anadoluya ayak basmasının üzerinden henüz 20 yıl geçmiştir.
Türk basınının öncülüğünde, belediye çalışanları, hekimler, halk Yunanistana yiyecek yardımı için adeta yarışırlar. İlginçtir; Kızılay tarafından yola çıkarılan ve Yunanistana gerçekleştirdiği 6. seferinde batan ilk yardım gemisinin ismi Kurtuluştur. Şimdi sıra yine Kurtuluş Savaşını anımsatacak şekilde Dumlupınardadır. Daha önce, 1924 Mübadelesinde Türkleri Yunanistandan Anadoluya taşımıştır aynı gemi. Şimdi yiyecek taşımasının yanı sıra bin öksüz Yunanlı çocuğun Türkiyeye getirilmesini de üstlenecektir Dumlupınar... Bu çocuklar savaş sonuna kadar Türkiyenin koruması altında kalacaklardır.
Prof. Dr. Nejat Akar, gölgede kalmış Dumlupınarı, savaş şartlarında aç bırakılmış bir halka gıda yardımı için torpillenmeyi göze alarak kahramanca mücadele eden gemi personelini, savaşın acımasızlığını, işgal altındaki Yunanistanın dramını, titiz bir araştırmayla belgelerle, fotoğraflarla ve tanıklıklara dayanarak anlatıyor. |