Elveda Ankara

Yıldız adında bir kadın... Eski bir gazeteciyken şimdi butikçi. Yağmurlu bir günde, butiğinin karşısındaki sahilde yürüyen bir adamın intihar etmek üzere olduğunu anlar. Son anda müdahale edip adamı kurtarır, evine getirir. Kurtardığı adam ünlü gazeteci Murat`tır... Sonrasında Yıldız`ın bir anda kendisini gazetenin yönetiminde bulması, gazetenin yayın politikası, dönen dolaplar, idealist gazetecilerle birlikte girdiği mücadele... "Elveda Ankara" manşetiyle atıldığı bu işin aslı neydi? "Böyle yaşamak, güzel miydi? Çirkin miydi? Henüz bilemiyordu... Tek bildiği şey, hayatına giren gazeteciliğin veya uğraştığı şeylerin, uzaktan yakından kendi hayatıyla birey olarak bir ilgisi yoktu. Yani öğretmenleri savunurken de, hırsızlara meydan okurken de hiçbir menfaati yoktu. Sadece işini yapmaya çalışıyordu. Tehlikeli bir işti gazetecilik. Her an her şey olabilirdi... Bir çıkıp sizi alınınızdan vurabilirdi, tıpkı Murat`ı vurdukları gibi... Düşmanınızı asla tanımayacaksınız... Ama o sizi çok iyi tanır ve adım adım takip eder. Bu düşüncelerle uyumaya çalışırken terlediğini hissetti..." Gerçekteyse her şey rüya idi... ,