Kitap Tanıtımı |
Ey üzerine ağır bir söz/sorumluluk/vahiy bırakılan insan!
Yeni bir oluşa koyulmak için geceleyin uyan, kâinatı seyre dal, düşün eşyanın ardındaki hakikati, tefekkür et bütün âlemi, seninle uyanan sabah vaktindeki güneşi gör, sessiz ve derinden secdeye varan nehirleri, kıyamda saf saf durmuş ağaçları, rükuya varmış olan dağları ve çenelerinin üstünde sürünen hayvanları gör. Gör kâinatın yeniden, nasıl dirildiğini! Bir filizin ekine duruşunu, bir ağacın bahara hazırlanışını, bir böceğin çiçekle buluşmasını, bir tırtılın kelebeğe kavuşmasını gör! Uyan artık, uyanma vaktidir bu dem. Yetmedi mi bu kadar uyumak? At o gözlerindeki mahmurluğu, içten bir yönelişle Rabbine yönel, temizle bilincini, şirkten arındır kendini, geceleyin kalk Kuranı yüklen (müzzemmil)! Çünkü sana gündüzün uzun bir yüzüş vardır.(73/7)
[ Muhittin BOZKURT ]
Eskiden, Kuranı sadece ibadetleri öğreten din kitabı zannederken, aslında hayatın her zerresinde olduğunu, her türlü ilimden bahsettiğini, insana ve hayata dair her şeyi anlattığını gördükçe yüreğimin coşkusu arttı. Mesela, sevgi diyordu Kuran. İnsanı anlatıyordu. Aile, ticaret, bilim, miras, sağlık ve daha birçok konu... İçinde sayısız konuyu taşıyan, başka bir kaynağa gerek duymaksızın anlaşılır bir şekilde hemen hemen her konudan bahseden, üslubuyla insanı büyüleyen bir kitaptı. Nasıl olur da yıllarca bu mükemmeliyetten uzak kalmışım ya da uzak tutulmuşum diye sorguladım kendimi.
Artık Kurandı hayatı anlama kılavuzum. Hayatı Okumamın merkezine Kuranı koydum. Hayata dair referansı Kurandan aldım. Akıl ve kalp tutulmalarımda, manevi hastalığımın prospektüsü elimdeydi bundan böyle yaşayacağım güzel günler için.
[ Tülay YILDIRIM EDE |