Kitap Tanıtımı |
Duyuları, insanı aldatabilir mi?
Akla dayalı bilgilerle mutlak gerçekliğe ulaşılabilir mi?
İslami öğretinin eski Yunan kökenli felsefe geleneğine yönelttiği ağır eleştirileriyle İslami bilimlere yeni bir ruh kazandırmış çok yönlü bir düşünür olan, kelam ve fıkıh bilgini Gazzali´nin (1058-1111) önemli bir yanı da şüpheciliğidir.
İslam öğretileri ve tasavvuf üstüne yaptığı araştırmalarıyla tanınmış bilim adamlarımızdan İbrahim Agah Çubukçu, Yunan ve İslam şüphecilerini gözden geçirerek Gazzali´nin şüpheciliğini ve iman yönteminin özgün yanlarını ele aldığı bu çalışmasında, -Gazzali´nin ve birçok Batılı ve Doğulu bilginin yapıtlarına dayanarak- onun bazı Batılı düşünürlere öncülük ettiğini de kanıtlıyor.
(Arka Kapak)
Tadımlık
Önsöz
Ma be-sad hırmen-i pindar zi-reh çun ne-revîm, Çun reh-i Âdem-i bîdar be-yek dane zedend? "Uyanık Hz. Âdem bir dane ile yoldan çıkarıldığına göre, yüzlerce zan harmanına malik olan bizler nasıl yolumuzu sapıtmayalım"? Hâfız-ı Şirazî Son yıllarda İslam düşüncesi üzerinde çalışan birçok bilgin, dikkatlerini Gazzali'ye(*) yöneltti. Bunun başlıca sebebi, Gazzali-nin çok taraflı bir düşünür olması ve İslami ilimlere yeni bir ruh vermesidir. Gazzali'nin en önemli yönlerinden biri de Şüpheciliğidir. Bu sebeple biz de "Gazzali ve Şüphecilik" konusunu doçentlik tezi olarak seçtik. Böylece Yunan ve İslam Şüphecilerini inceleyerek bunlar arasında Gazzali'nin şüphesini değerlendirmeyi düşündük. Onun şüphesinin ve iman metodunun orijinal taraflarını göstermeyi amaç edindik. Bazı Batılı filozoflara öncülük yapıp yapmadığını delillere dayanarak ortaya koymayı düşündük. Bunları yapabilmek için de birçok Doğulu ve Batılı bilginlerin kitaplarını okuduğumuz gibi, bizzat Gazzali'nin yazma ve basılmış eserlerine de dayandık. Bu kısa önsözü bitirmeden önce tezim için ilgisini esirgemeyen ve birçok eserden istifademi sağlayan sayın hocam Ord. Prof. Hilmi Ziya Ülken'e teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca rahat çalışma imkânını veren ve tezimi hazırlamam için beni daima teşvik eden sayın dekanımız ve hocam Prof. Dr. Neşet Çağatay'a teşekkürlerimi burada ifade etmek isterim. Son olarak bazı Almanca eserlerden istifade edebilmem için yardımlarını esirgemeyen sayın Hıfzırrahman Raşid Öymen'e ve Hâfız'ın yukarda anılan beytini veren ve her zaman müşkillerimi çözen sayın hocam Prof. Necatî Lügal'a sonsuz teşekkürler ederim.
İbrahim Agâh Çubukçu |