Kitap Tanıtımı |
Bu kitapta; Ayakkabı kutusundan çıkan milyon dolarları, Bakan çocuklarının karıştığı milyonlarca dolarlık rüşvet çarkını, yatak odalarından çıkan çelik kasaları, para sayma makinelerini, yüz milyar Euro'yu bulan yolsuzlukları, bizzat Başbakan ve yandaşları tarafından "Ergenekon-Balyoz" Davaları sırasında şişirilen Savcı Zekeriya Öz'ün; onlarca vatan evladının canına kastederken, gözünü çıkarırken, yüz binlerce kişiye kimyasal madde sıkarken "destan yazan polis"in, ucu kendilerine dokunduğunda nasıl nasıl "çeteci/hain" ilan edildiğini, "Ergenekon-Balyoz" süreçlerinde gece yarısı baskınlarıyla seksen yaşında saygın insanların gözaltına alınıp tutuklanmasına alkış tutan ikiyüzlülerin, işin ucu kendilerine dokunduğunda nasıl kıvırdıklarını, saygınlıktan, masumiyet karinesinden bahsettiklerini okuyacaksınız. Bu kitapta, Cemaat-AKP kavgasının tarihi seyrini, bu gününü ve muhtemel yarınını, "Yaptığımız suçsa Başbakan'ın bilgisi dâhilinde beraber yaptık, ben istifa edeceksem Başbakan'da istifa etmeli" anlamına gelecek sözlerin ardından, "ben Başbakan'dan temizim" dercesine dokunulmazlık zırhını elinin tersi ile iten Bakanları, Kendi çıkarları için her şeyi caiz gören abdestli kapitalistlerin, boğazına kadar gömüldükleri pislik çukurundan kurtulmak için dini, Allah'ı nasıl kullandıklarını, kendileri dışındaki insanları nasıl dinsiz, Allahsız ilan ettiklerini okuyacaksınız. Bu kitapta; Yolsuzluk soruşturmasının ailesine uzanacağını çok iyi bilen, hatta "hedef benim" diyerek itiraf eden Başbakan'ın, yasa ve yönetmeliklerde değişiklik yaparak, yakınlarını ve kendisini yargı karşısında nasıl DOKUNULAMAZ, YARGILANAMAZ hale getirdiğini, evde zor tutulan milyonları, Bakanların oğullarıyla yaptığı yolsuzluk konuşmalarını, garip gurabanın hakkını gasp eden FENER'cileri, trafikte kaydı olmayan otobüslere trilyonları ödeyen AKBİL'cileri okuyacaksınız. Bu kitapta; CHP ve MHP için, "biz onların cemaziyülevveli biliriz" diyen Tayyip Erdoğan ve AKP'nin yolsuzluklarla dolu cemaziyülevvelini, hangi yandaş yazarın "Kayseri Lobisi" göndermesiyle Abdullah Gül'ün Tayyip Erdoğan'a operasyon yapanların arasında olduğu kanaatini uyandırdığını, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde "kardeşlik hukukunun" nasıl kalleşlik hukukuna dönüşeceğini, "üç dönem" ilkesinden neden vazgeçileceğini, Tayyip Erdoğan'ın neden asla cumhurbaşkanı olamayacağını okuyacaksınız. |