Kitap Tanıtımı |
Gerçekleri satıp hayalleri satın alırdım. Şimdi artık hangisini satıp hangisini aldığımı ayırt edemez oldum.
(Kitabın İçinden)
"Bana kalsa iddia ederdim bu romanın yazarı olduğumu; ediyorum zaten. ama ah sağduyu!.. İddia etmen ne ifade eder ki diyor sağduyum. Kurgu yok mu o kurgu?.. Çünkü Haydar Bey ve Şehrazat da böyle söylüyor! Belki Şehrazat alçakgönüllü olduğu için açıkça söylemiyor.. Ama Haydar Bey?..
Haydar Bey'e kulak verince göreceksiniz; ben iddia ediyor olsam da romanın tek yazarı olduğumu, gerçek her okura göre ayrı olacak. En iyisi dedim ben kendime: "Üçümüzün de adını koyayım yazarlar kısmına... Karar sizin olsun!" Ben Haydar Bey! Sendika başkanı Haydar Güney'in öyküsünü yazdım; onun başından geçen ilginç işçi direnişinin öyküsünü... Direnişi başarıya ulaştırmak için aradığı kitlesel desteği bulamayan Haydar Güney'in 'Şiddet' karşıtı öyküsünü. Bununla kalmadım ama... Yaşanmış gerçekliğin ötesinde görünmeyeni de anlatan bir tasarımım olsun istedim. Hayaller nehri ile gerçekler nehrini birleştirmeye kalktığımda... Vay sen misin bunu isteyen?.. Masallar anlatıcısı Şehrazat şaşırttı beni... Tasarımın çöktü. Benim derdim kendimi ve romanı kurtarmaktı. Kendimi kurtarayım derken var olma denen gerçekle karşı karşıya kalıverdim. Farklı olan yanı ona o güne kadar hiç o gözle bakmamıştım. Başarabildim mi? Yanıtı elinizdeki kitapta ve sizde!" |