Kitap Tanıtımı |
1929 yılında Glasgowda yaşayan genç güzel Beattienin büyük hayalleri vardır ta ki evli sevgilisi Henryden hamile kalana kadar Çocuğunu evlatlık vermek üzere dünyaya getirmeden hemen önce Henry karısını terk edip Beattie ile birlikte Londraya kaçmaya karar verir. Orada kendilerine yeni bir hayat kuracaklardır.
Tam seksen sene sonra kader Beattienin torunu Emmaya oyununu oynayacaktır. Ünlü bir balerin olan Emma geçirdiği sakatlık nedeniyle kariyerinden vazgeçerek aile bağlarının olduğu Avustralyaya dönmek zorunda kalır. Büyükannesinden ona kalan çiftliğe vardığında tek amacı oradaki eşyaları düzenlemektir. Ancak dört bir tarafı sararmış fotoğraflar ve eski mektuplarla çevrili olan Emma geçmişin tozlu sayfalarında kalan bir aile sırrını çözmeye çalışırken bulur kendini. Emma attığı her adımda büyükannesiyle kaderlerinin nasıl da bir örüldüğünü keşfedecektir.
Kır Çiçeği Tepesi yalnızca iki kadının hikayesini barındıran yürek burkan bir roman değil ayrıca insanın elindeki gücü ve bu gücü keşfettiğinde neler yapabileceğini ortaya koyan bir başyapıt.
Romanın gücü Freemanın oluşturduğu karakterlerin yanı sıra aşk nefret ve utancı nasıl işlediğine de dayanıyor. Hem Beattie hem Emma kendilerini yeni bir hayata başlarken buluyor. Okuyucuları kah neşelendiren kah üzen de bu kadınların hikayesidir.
Publishers Weekly |