Kitap Tanıtımı |
Kurân bazen tüccara, bazen askere, bazen yöneticiye, bazen düşküne, yoksula, zengine vs. hitap eder, durumlarını açıklar ve ne yapmaları gerektiğini bildirir. Böylelikle de bütün bir hayatı kuşatır. Bireysel ve toplumsal yönleriyle, düşünce ve uygulamalarıyla, inanç ve hayat tarzlarıyla bütün bir hayatın genel çerçevesini çizer.
Arka Kapak Yazısı
Kurân bazen tüccara, bazen askere, bazen yöneticiye, bazen düşküne, yoksula, zengine vs. hitap eder, durumlarını açıklar ve ne yapmaları gerektiğini bildirir. Böylelikle de bütün bir hayatı kuşatır. Bireysel ve toplumsal yönleriyle, düşünce ve uygulamalarıyla, inanç ve hayat tarzlarıyla bütün bir hayatın genel çerçevesini çizer. Dosdoğru bir inanç ve hayat tarzının esaslarını hiçbir açık nokta bırakmadan, hiçbir çelişkiye neden olmadan, hiçbir tereddüt veya sıkıntıya sevk etmeden en mükemmel tarzıyla açıklar. İnsana, hayatının bütün aşamalarında yol gösterici fonksiyonunu en mükemmel tarzıyla yerine getirir.
Kurân, tamamıyla hayatın içerisindedir. Hayattan kopuk bir düşünce veya ütopyalar âleminin sözcüsü değildir. Bizzat hayatın içerisinde yerini alır ve fonksiyonunu olanca açıklığıyla ve mükemmelliğiyle yerine getirir.
Kurân, mümine ve müminler topluluğuna hayatlarının her anında dosdoğruyu bizzat hayatın içinde yer alarak canlı, pratik şekilde gösterir. Bu özelliğini ise en açık ve tartışılmaz biçimiyle Resûlüllahın hayatında, Resûlüllahın tebliğinde gözler önüne serer. Çünkü, Kurânın bir insanın hayatında, hayat tarzında gerçekleştireceği inkılâbın ilk muhatabı bizzat Resûlüllah olmuştur.
Kurân, Resûlüllahın şahsında pratiğe dönüşmüş, onun şahsında adeta bir insan olmuştur. Resûlüllah ise onun hükümlerine pratiklik kazandırarak canlı bir Kurân olmuştur. Bundan dolayı Hz. Aişe, Resûlüllahın ahlâkını, Kurânın pratiğe dönüşmesi olarak ifade eder. |