Muhakemat (Büyük Boy)
ISBN 9789756438862
Yayınevi Söz Basım Yayın
Yazarlar Bediüzzaman Said Nursi (author)
Kitap Tanıtımı Bediüzzaman Said Nursî MUKADDEME: BİRİNCİ MAKALE (Unsurul-Hakikat) Birinci Mukaddeme: Kurânın esas maksatları sayılmakta ve bu maksatlardan ayrı olan ay, güneş, yıldızlar gibi kâinatla alâkalı bahislerin, Kurânda ne gibi gayelerle zikredildiği anlatılmaktadır. İkinci Mukaddeme: İnsanların maddî bilgilerinde telâhuk-u efkâr ve tedricî tecrübeler sayesinde bir meylüt-terakki olduğu izah edilmekte; ayrıca maddî ilimlerle mânevî ilimler arasındaki fark ortaya konmaktadır. Üçüncü Mukaddeme: İsrailiyat ve Yunan felsefesinin bir kısmının, bazı İslâmî ilimlerin içine nasıl girdiği ve din süsüyle görünerek fikirleri nasıl ihtilale verdiği gayet mânidar bir şekilde tahlil edilmiştir. Dördüncü Mukaddeme: Şöhretin insanın malı olmayan şeyi insana nasıl mal ettiği; bu yüzden de ne gibi hurâfât kapıları açıldığı etraflıca izah edilmektedir. Beşinci Mukaddeme: Mecaz ve teşbihlerin zamanla hakikate inkılap edip hurâfâta nasıl kapı açtığı ve bunun sebepleri beyan edilmektedir. Altıncı Mukaddeme: Tefsirde zikredilen her bir meselenin ve malûmatın tefsirden olması lâzım gelmediği; bir tefsir kitabında tefsir veya âyetin asıl mânâsından başka, sair fenlere ait bazı meselelerin de olabileceği, o fenlere ait malûmatın yanlış olmasının, âyetin veya tefsirin yanlışlığına delil sayılamayacağı izah edilmektedir. Yedinci Mukaddeme: İnsanların muzır seciyelerinden olan tezayüd, mücazefe ve mübalağa meyilleri ve bu meyillerin ne gibi zararlara sebep olduğu beyan edilmektedir. Sekizinci Mukaddeme: Müellifin ifadesiyle "Her kemâli mahveden yesi öldürmek ve her saadetin mâyesi olan ümidi canlandırmak" için yazılmıştır. Mazinin insanları ile hâl ve istikbalin insanlarının mukayesesi yapılmaktadır. Dokuzuncu Mukaddeme: Hilkat-ı âlemde maksud-u bizzat ve galib-i mutlak yalnız hüsün, hayır, hak ve kemâl olduğu; şer ve kubh ve batılın ise tebeiyye ve mağlube oldukları, hakka galip gelseler bile muvakkat olduğu anlatılmaktadır. Onuncu Mukaddeme: Mütekellimin, söylediği sözünde muaheze edilip edilemeyeceği noktaların neler olduğu anlatılmaktadır. On Birinci Mukaddeme: Tek bir kelâmda ve sözde birden fazla hükümler olabileceği misallerle anlatılmaktadır. On İkinci Mukaddeme: Zahirperestleri aldatan noktalarla mübalağalı netice veren sebepler üzerinde durulmuş; ayrıca mübalağa meylinin ne gibi gariplikleri netice verdiği izah edilmiştir. BİRİNCİ MESELE: Küre-i arzın yuvarlak olduğunu ispata dairdir. Bu meselede sükutî icma olduğu bildirilmekte ve bazı muhakkikînin eser ve sözlerine havaleler yapılmaktadır. İKİNCİ MESELE: "Arz, öküz ile balık üzerindedir" şeklinde rivayet edilen hadisin tahkiki yapılmakta ve tazammun ettiği mânâlar mânidar bir şekilde anlatılmaktadır. ÜÇÜNCÜ MESELE: Kaf Dağı hakkındadır. Bu güne kadar bu hususta ileri sürülen görüşlerin tenkit ve tahkiki yapılmaktadır. DÖRDÜNCÜ MESELE: Zülkarneyn ve Seddi, YecücMecüc ve Seddin harabiyeti hususları üzerinde durulmaktadır. BEŞİNCİ MESELE: Cehennemin yerinin nerede olduğuna dairdir. ALTINCI MESELE: Kurânın irşad mesleğinin ne gibi hususiyetler taşıdığı, ehl-i tefsire bu bakımdan düşen vazifelerin neler olduğu beyan edilmektedir. YEDİNCİ MESELE: Sadece âyeti kerimelerin zahirine bakarak menfî şekilde hüküm veren inkârcıların iddialarının doğru olmadığına dair izahlar vardır.. SEKİZİNCİ MESELE: Ehl-i zahiri, ulûm-u âdiyede bile tereddüde sevkeden hususlar anlatılmaktadır. UNSURUL-BELÂGAT: İKİNCİ MAKALE: Belâgatın ruhuna taalluk eden on iki meseledir. BİRİNCİ MESELE: Arap olmayanların, Arapçanın belâgatıyla meşgul olmaya başlamalarıyla zevk-i belâgatı, fikrin mecra-yı tabiîsi olan nazm-ı maânîden nazm-ı lâfza nasıl çevirdikleri anlatılıyor. Tenbih: Lâfız, üslûp, teşbih, hayal ve kafiye gibi unsurların kelâm içinde ne kadar yer alması lâzım geldiği anlatılıyor. İKİNCİ MESELE: Kelâmın canlılık ve hareket kazanmasının nasıl mümkün olacağı anlatılıyor. ÜÇÜNCÜ MESELE: Bir mânâyı herkesin kendi sanat ve mesleğine uygun üslûplarla ifade etmesinin sırrı izah ediliyor. DÖRDÜNCÜ MESELE: Bir kelâmı meydana getiren harf ve kelimelerin, o kelâmın umumî maksadına müteveccih olup yardım etmesi için nasıl tanzim edilmesi gerektiği anlatılıyor. BEŞİNCİ MESELE: Kelâmın müstetbeatındaki telmihlerin ve üslûbundaki işaretlerin insanın duygularını nasıl ihtizaza getirip coşturduğu anlatılıyor. ALTINCI MESELE: Bu meselede, bir memurun hükûmet işinde kendi kabiliyetine göre bir vazife alması gibi kelâmın meyvedar olması için kelâm içinde mânâların nasıl tanzim edilmesi gerektiği anlatılıyor. YEDİNCİ MESELE: Bu meselede, Beyanın felsefesinin ne olduğu ve bunun belâgata olan büyük tesiri anlatılıyor. SEKİZİNCİ MESELE: Bu meselede, Beyan ilmindeki mânâların tesiriyle bir tek kelimenin nasıl müteaddid mânâlar ifade ettiği anlatılıyor. DOKUZUNCU MESELE: Bu meselede, kelâmı en yüksek derece-i belâgata çıkaran dört husus gayet ilmî ve yüksek bir ifade ile izah ediliyor. ONUNCU MESELE: Bu meselede, bir kelâmın selîs ve akıcı olması için hangi hususiyetlere sahip olması lâzım geldiği anlatılıyor. ON BİRİNCİ MESELE: Bu meselede, kelâmın dörtbaşı mâmur ve hiçbir itiraza mahal kalmayacak şekilde selâmetli ve sıhhatli olması için dikkat edilmesi icab eden hususlar anlatılıyor. ON İKİNCİ MESELE: Kelâmın tam kıvamında ve mutedil olması için, kelâmın kayıtlarına nasıl bir nizam vermek icap ettiği anlatılıyor. Sonra, üslûpların çeşitleri, hususiyetleri ve kullanılacağı yerler izah ediliyor. Bir Hatime ve İşaretle belâgatın çok mühim iki noktasına işaret ediliyor. Tenbihte de bir şeyin âlimi olmakla, sanatkârı olmak arasındaki ince fark anlatılıyor. UNSURUL-AKÎDE(ÜÇÜNCÜ MAKALE): İşaret: Kelime-i şehadetin iki kelâmının birbirinin doğruluğuna nasıl şehadet ettiği anlatılıyor. Mukaddeme: Kurânın esas maksadı dörttür: Sâni-i vâhidin ispatı, nübüvvet, haşr-i cismânî ve adalet. BİRİNCİ MAKSAT (Eşhedü En Lâilâhe İllallah): Delâil-i Sâni beyanındadır. MUKADDEME (İkinci Maksat: Ve Eşhedü Enne Muhammeden Resûlüllah) Birinci Maksat: Cenâb-ı Hakkın vücud ve vahdetini ispat eden delillerin kâinattaki zerrelerden kat kat fazla olduğu halde neden herkesin aklıyla göremediği hususu izah ediliyor.