Kitap Tanıtımı |
Cumhur Utku, özel yetkili savcılarca tutuklanan ve özel yetkili mahkemelerce yargılanan düşünce ve silah arkadaşlarının her birine mektuplar yazmış Ancak dertleşeyim derken onların dertlerini arttıracağı endişesiyle yazdıklarını göndermemiş, biriktirmiş.
Memleketin yetiştirdiği insanların onurlarıyla oynanarak yıllar süren sahte gündemler yaratılmış, esas ve temel sorunlar gözden kaçırılmıştır. Bir yerde vicdanlar söndürülmüşse eğer, orada toplumsal hayat gitti gider... Bir yerde hukuk öldürülmüşse eğer, birçok ciğerde yangınlar sürer.
2008 yılı Mart ayından bu yana özellikle Türk Ordusuna karşı yapılan operasyonlarda, hükümet edenlerin tutumlarında, hukuk üzerine oynanan oyunlarda, Ergenekon ve Balyoz gibi siyasal davalarda ortaya çıkan haklı tepkiler ve haksız tepkisizlikler ele alınmış.
Umut, halkçı aydınlarda, efsane komutanlarda değil, siyaseti halkla birlikte uygulayabilen siyasetçilerdedir. Şimdiye kadar bu sorunu çözselerdi onlar çözerdi. İstemediler! Yeter ki istesinler. Umut, iyi bir toplumsal planda birleştiren siyasi programdadır.
Bir kısmı internette ve dergilerde yayınlanan yazılar, el altında bulundurulması ve özellikle tarihe kaydedilmesi için kitaplaştırılmıştır.
Ulusun ve devletin varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için; Ulusçu bir siyasal yapıya, huzurlu bir toplumsal yapıya ve çözüm üretme becerisine sahip bilimsel bir bürokratik yapıya gereksinim vardır.
Yazar, içerde ve dışarıdaki bütün yurtseverlere, güncele kapılmadan fotoğrafın bütününü görenlere, gerçeği bilenlere ve üzülenlere yazmış:
Şah gitti... Tamam, kabul! Ama bu oyunda mat olmak öyle kolay değil!
Emperyalizmin kahpe savaşında, umudunu kaybetmeyen fedailere (kolculara) yazmış:
Bütün yaraları pansuman yapacak sargı bezi var sırt çantamızda... Kuruluş ve kurtuluştan beri kütüklüklerimiz dolu, mekanizmalar tutukluk yapmayacak şekilde yağlı... Bitmedi mermimiz, hala elimizdedir mavzerimiz... Yıllardır nöbetteyiz!
Memleketin geçmişine, bu gününe ve geleceğine dair bir kitap! |