Kitap Tanıtımı |
Hem hep bir karşılaşma, hem de hep karşılaşmaya hazırlıktır hayat aslında. Karşılaşma anlarında karşımıza çıkan kimi detayların karşısındayızdır zaten, kimi detaylar ise bizim kendisinin yanında yöresinde duruşumuza bakmadan doğuştan karşıdır bize. Karşı kıyılarda kendi halinde serpilen ve feryadı arşı tutan "gök parçası, dal demeti, kuş tüyü" kadar, Empire State Buüding´in terasında solan bir gelincik de netice İtibariyle çoktan kapanmış çarşıların hüznünü taşır yüreğinin bir kösesinde. Taşıma suyla değirmenlerin döndüğü, ambulans sirenlerinin geceyi dilimlere böldüğü ve münasip bir rüzgâr bulamayan bütün yelkenlilerin sulara gömüldüğü bir kıyıdır artık o kıyı...
Deneme, değini ve söyleşi, düzyazının kendisine de, düzyazının alt başlıklarına da bir karşı duruştur aslında ama her karşı duruşta olduğu gibi, karşı durulanla karşılaşmak esastır. Yoksa, herhangi bir karşılaşmaya gönül indirmeden karşı durulabitdiği nerede görülmüştür ki? Bu açıdan bakıldığında, Türkçe´nin imkânlarının ışıklı mimarlarından olan Adalet Ağaoğlu´nun kılavuzluğunda, Türkçe´nin imkânlarıyla yeniden karşılaşıp tanışmak önemli bir başlangıç olabilir nitelikli okur için.
Kaldı ks, karşılayan kadar karşılananın da arif olması gerekmez mi? |