Kitap Hakkında
Mimari; medeni toplumların pratik ihtiyaçlarını karşılamak, kendilerini ifade etmek için ortaya koyduğu, yıllar içinde geliştirdiği yapım tekniği ve sanatıdır. O, bu yolculukta yalnızca barınma ihtiyacının değil, kültürün, inancın ve estetiğin yansıması olarak hayat bulmuştur. Anadolu’nun kadim toprakları, mimari açıdan zengin mirasın en görkemli sahnelerinden biri olmuştur. Çünkü Anadolu, farklı kültürlere, inanışlara ve yaşam biçimlerine ev sahipliği yapan, kendine has coğrafyasıyla Türk dönemi mimarisinin gelişimi için en uygun ortamı sağlamıştır. Türkler, Anadolu’yu yurt edinmelerinin ardından, yoğun imar faaliyetlerinde bulunarak Anadolu’da Türk-İslam kültürünü yansıtan sayısız dini, askeri ve sivil yapılar inşa etmiştir. Saruhanoğulları ile birlikte Türk hâkimiyetine giren Demirci’de de başlangıçtan itibaren dini, sosyal, kültürel ve ekonomik alanda birçok mimari eser inşa edilmiştir. Bu açıdan gerek vakıflar yoluyla gerek devlet desteğiyle gerekse hayırsever şahıslar vasıtasıyla Demirci’de cami, mescit, zaviye, medrese, mektep, kervansaray, köprü, çeşme gibi toplumun ihtiyaç duyduğu birçok eser inşa edilmiştir. Ancak tarihe tanıklık eden bu eserler üzerine kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Buradan hareketle yöredeki özgün mimari eserleri halkımıza ve bilim dünyasına tanıtan bu çalışma ihtiyaç olarak kabul edilmiş ve eserin yapılmasında gereklilik arz eden çalışmalar başlatılmıştır.
Yazar
Değerlendirmeler (0)
Değerlendirme yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş YapHenüz değerlendirme yapılmamış
Okuyanlar (0)
Henüz kimse bu kitabı eklememmiş